BEYNİN SANA YETİYOR MU? SEN BEYNİNE YETİYOR MUSUN?
Beynindeki nöronlar (sinir hücreleri) çok sayıda kolu olan bir ahtopota benzer. Zihinsel becerilerimizi belirleyen temel faktör beyindeki hücre sayısı değil nöronların birbiriyle yaptıkları bağlantı (sinaps) sayıları ile ilgilidir.
Nöron bağlantılarımız en yoğun, doğumdan sonra ilk 6 ayda gerçekleşir ve bu bağlantılar aynı bir telefon şebekesini andırır. Beynin 1 gramındaki nöron şebekesi dünyadaki telefon ağına eşdeğerdir. Çevreden algıladığımız düşünceler, eylemler, elektriksel ve kimyasal sinyallerle ortaya çıkar. Bir bilginin hücreden hücreye geçmesi bizim tahmin edebileceğimiz süreden daha kısa bir zamanda meydana gelir yani saniyenin 1/100’ü gibi kısa bir zamanda iletilir. Beynimize saniyede yaklaşık 10 yeni bilgi yüklendiğini düşünürsek ve bu işlem bir ömür dahi sürse hafızamızın yarısından azını doldurabilir. Ayrıca beynimiz bu işlemleri yaparken yorulmaz çünkü ona güç veren elektrokimyasal nörotransmitter maddeler vardır. Kapanma süresi olmadığı için de bize 7/24 hizmete açık olan bir mekanizmadır. Kısacası sürekli çalışan ve sürekli öğrenmeye aç bir beyinle doğarız. Bu açlığı bastırmak için yeni şeyler öğrenmeli ve kendimizi geliştirmeliyiz. Ancak bu şekilde beynimizi oluşturan bu karmaşık yapının hakkını verebilmiş oluruz.
Comments