Komşunun Çocuğuyla Değil Kendi Potansiyeliyle Yarışan Çocuk Nasıl Yetiştirilir?
- Uzman Akademi

- 7 gün önce
- 2 dakikada okunur

Çocuklarımızın sürekli bir kıyaslama döngüsüne hapsolduğu bu çağda, onlara sunabileceğimiz en değerli hediye, gözlerini dışarıdaki rekabetten alıp kendi içindeki güce çevirmelerini sağlamaktır. Bilimsel araştırmalar ve psikoloji teorileri, kalıcı başarı ve mutluluğun temelinin başkalarını geçmekten değil, kendinin en iyi versiyonu olmaktan geçtiğini kanıtlamaktadır. Bir çocuğa yaşam boyu sürecek bir özgüven aşılamak istiyorsak, odak noktamızı gelişim odaklı zihniyet ve içsel yeterlilik hissi üzerine kurmalıyız.
Kıyaslama Tuzağından Çıkış:
Özgüvenin en büyük düşmanı, şüphesiz kıyaslamadır. Bir çocuğu başka bir çocukla karşılaştırmak, ona dolaylı yoldan "Sen değerli değilsin" mesajını iletir. Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, çocukları doğuştan gelen yetenekleri üzerinden övmek yerine, çabalarını, uyguladıkları stratejileri ve gösterdikleri sebatı takdir etmek kritik önem taşır.
Övgüyü Kişiselleştirin ve Geçmiş Performansla Kıyaslayın: "Ahmet senden daha iyi resim yapmış" demek yerine, "Bu resimde geçen haftaya göre fırçanı ne kadar daha iyi kullanmışsın!" diyerek çocuğun sadece kendi geçmiş performansıyla yarışmasını teşvik edin.
Hataları Öğrenme Fırsatına Çevirin: Başarısızlık anlarını birer yargılama vesilesi değil, birer öğrenme fırsatına çevirin. Hata yaptığında onu suçlamak yerine, "Önemli değil, bu sefer olmadı. Bir sonraki denemende hangi stratejiyi değiştireceksin?" diye sorarak sorumluluk almasını ve çözüm odaklı düşünmesini sağlayın.
İçsel Yeterlilik Duygusunu İnşa Etmek
Sağlıklı özgüven, en temelde "Ben bunu yapabilirim" duygusunun, yani yeterlilik hissinin bir sonucudur. İçsel Motivasyon Teorisine göre, bireyin psikolojik sağlığı için temel ihtiyaçlardan ikisi özerklik (kendi kararlarını verme) ve yeterlilik (etkili hissetme) duygularıdır.
Bu hissi kazandırmak için ona yaşına uygun küçük meydan okumalar ve sorumluluklar sunun. Kendi odasını toplamak, yemeğini hazırlamaya yardım etmek veya bitkisini sulamak gibi basit görevler, çocuğun sonucu kontrol etme ve yeterli hissetme ihtiyacını karşılar.
Bu küçük zafer alanları, çocuğa kendi kararlarının sonuçlarını görme ve bağımsızlık kazanma fırsatı verir. Çocuk, kendi eylemleriyle dünyada somut bir fark yaratabildiğini gördüğünde, içsel yeterlilik duygusu pekişir ve dışsal onaya olan ihtiyacı azalır.
Bu yolda ona rehberlik ettiğiniz sürece, çocuğunuz dış baskılardan bağımsız, kendi değerini bilen ve her zaman daha iyisi için çabalayan güçlü bir birey olarak yetişecektir. Amacımız, "Komşunun Çocuğu"nu geçmek değil, geleceğin dünyasında ayakları yere basan, mutlu ve kendine yeten insanlar yetiştirmektir.







Yorumlar